Soğuk Yıldızlar Yaşam Oluşturan Kimyasalların Farklı Bir Karışımına Sahipler
|
|
Bir sanatçı gözüyle soğuk bir yıldızın çevresinde dolanan genç ve varsayımsal bir gezegen. Görüntü katkısı : NASA / JPL |
|
Dünyadaki yaşamın sıcak kimyasallarla dolu bir çorbadan başladığı düşünülmektedir.
Acaba aynı çorba başka yıldızların çevresinde dolanan gezegenlerde de mevcut
olabilir mi? NASA'nın Spitzer Uzay Teleskobu'yla yapılan yeni bir araştırma;
Güneşimizden daha soğuk olan yıldızların çevresinde yer alan gezegenlerin,
yaşam oluşturma potansiyeline sahip kimyasallardan yani "prebiyotiklerden"
oluşan daha farklı bir karışıma sahip olabileceği konusunda ipuçları vermektedir.
Gökbilimciler Spitzer'i kullanarak çeşitli türlerde yıldızların çevresinde dolanan
gezegen oluşum malzemeleri içerisinde, prebiyotik bir kimyasal olan hidrojen
siyanür aradılar. Hidrojen siyanür DNA'nın temel unsurlarından biri olan adeninin
bileşenlerinden biridir. DNA, Dünya'da yaşayan bütün canlı organizmalarda
bulunmaktadır.
Araştırmacılar Güneşimize benzeyen sarı yıldızların çevresindeki disklerin içerisinde hidrojen siyanür molekülleri tespit ettiler; ancak kırmızımsı
renge sahip "M cüceleri" ve "kahverengi cüceler" gibi evrenimizin her yerinde
yaygın olarak bulunan daha küçük ve daha soğuk yıldızların çevresinde bu kimyasaldan
hiç bulunamadı.
Baltimore / ABD'de bulunan Johns Hopkins Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırmanın
baş yazarı olan Ilaria Pascucci "prebiyotik kimya soğuk yıldızların çevresinde
dolanan gezegenler üzerinde farklı bir biçimde gelişebilir" diyor. Bu araştırma
Asrophysical Journal dergisinin 10 Nisan tarihli sayısında yayımlanacak.
Genç yıldızlar, sonuçta yassılaşıp disk haline dönüşecek olan gaz ve tozdan oluşmuş
kozalar içerisinde doğarlar. Disk içerisinde bulunan gaz ve toz ise gezegenlerin
meydana geldiği ham maddeyi sağlar. Bilim insanları, Dünya'da başlangıçtan
beri var olan yaşam çorbasını oluşturan moleküllerin böyle bir disk içerisinde
meydana gelmiş olabileceğini düşünüyorlar. Adenin gibi prebiyotik moleküllerin
ise, yüzeye çarpan bir göktaşı vasıtasıyla genç gezegenimizin üzerine yağıldığı
öngörülüyor.
Pascussi, "Dünya'daki yaşamın uzaydan gelen zengin bir molekül kaynağı ile başlamış
olması mümkün" diyor.
Yaşamı doğuran bu adımlar acaba başka yıldızların çevresinde de meydana gelebilir
mi? Pascussi ve çalışma arkadaşları Spitzer'in ışığı ayrıştırıp, kimyasalların
izlerini ortaya çıkaran bir aygıt olan kırmızı ötesi tayfçekerini kullanarak
17 adet soğuk, 44 adet de Güneş benzeri yıldızın çevresinde yer alan gezegen
oluşum disklerini inceleyerek bu soruya bir cevap aradılar. Baktıkları yıldızların
tamamı, gezegenlerin geliştiği düşünülen yaş olan bir ile üç milyon yaşlarındaydı.
Gökbilimciler, özellikle hidrojen siyanürün, temel bir molekül olan asetilene
oranına baktılar.
Soğuk yıldızlar, yani hem M cüceleri hem de kahverengi cüceler hiç bir hidrojen
siyanür belirtisi göstermezken, Güneş benzeri yıldızların %30'unda bu moleküllerin
mevcut olduğunu buldular. Pascussi bu konuda "belki de Güneş benzeri yıldızların
çevresinde daha güçlü olan mor ötesi ışık daha fazla miktarda hidrojen siyanür
üretilmesine neden oluyordur" diyor.
Bu arada ekip, temel molekül olan asetileni soğuk yıldızların çevresinde
bularak deneyin işe yaradığını ispatladı. Soğuk yıldızların çevresindeki
disk içerisinde herhangi bir molekül ilk defa olarak bu araştırmada tespit
edilmiştir.
Bulgular kısa bir süre önce M cücelerinin etrafında keşfedilmiş olan gezegenleri
de resme dahil etmektedir. Bu gezegenlerden bazılarının Dünya'nın büyük modelleri
olduğu düşünülmüş ve dev Dünyalar olarak adlandırılmışlardır; ancak şu
ana kadar bulunanların hiç biri suyun sıvı halde bulunabileceği yaşama elverişli
kuşak içerisinde dolanmamaktadır. Eğer böyle bir gezegen bulunsaydı, acaba yaşamı
destekler miydi?
Gökbilimciler bundan tam olarak emin değiller. M cüceleri, yaşamın gelişmesi
üzerinde yıkıcı etkileri olabilecek aşırı ölçekli manyetik patlamalara sahiptir.
Ancak Spitzer'den gelen sonuçlarla birlikte, dikkate alınması gereken başka
bir veri parçası daha elde edilmiştir ki; o da, bu gezegenlerin sonuçta
bizlerin bir parçası olduğu düşünülen hidrojen siyanür molekülü bakımından
yetersiz olabilmeleridir.
NASA'nın Washington / ABD'de bulunan merkezinde Spitzer programı bilim insanlarından
biri olarak çalışan Douglas Hudgins "Bilim insanları uzun zamandan beri pek
çok soğuk yıldızın karmaşık doğasının yaşamın
gelişmesi açısından önemli bir sorun teşkil edebileceğinin farkında olmalarına
karşın, bu sonuçlar çok daha temel bir soruyu gündeme getiriyor: Acaba soğuk
yıldız sistemleri en azından yaşamın gelişmesi için gerekli malzemeleri
içeriyor olabilir mi? Eğer bu sorunun yanıtı hayır ise, o zaman soğuk yıldızların
çevresindeki yaşam meselesi bir tartışma konusu haline dönüşecektir".
Bu makale "http://jpl.nasa.gov/news/news.cfm?release=2009-064" adresinden çevrilmiştir.
|