NASA'nın Kepler Aracı Yeni Dünyalar Aramak İçin Uzayda
CAPE CANAVERAL / Florida (ABD) - NASA'nın Kepler uzay aracı, 7 Mart Cuma
günü Türkiye saati ile sabah saat 5:49'da United Launch Alliance (Birleşik
Fırlatma Paktı) şirketine ait bir Delta II roketi ile uzaya fırlatıldı.
Kepler, yıldızların yörüngesinde, üzerlerinde suyun göllenebileceği uzaklıkta
dolanan Dünya büyüklüğündeki ilk gezegenleri bulmak üzere tasarlanmıştır.
Sıvı haldeki suyun yaşam için olmazsa olmaz olduğuna inanılmaktadır.
NASA'nın Pasadena - Kaliforniya/ABD'de yer alan Jet İtiş Gücü Laboratuvarı'nda
Kepler Proje Müdürü olan James Fanson "Büyüleyici bir fırlatmaydı" diyor ve
ekliyor "Ekibimiz, insanoğlu için bu kadar anlamlı bir şeyin parçası olduğu
için çok büyük heyecan duyuyor. Kepler, Dünyamızın benzersiz mi olduğunu,
yoksa oralarda bir yerlerde ona benzeyen başka gezegenlerin da var olup olmadığını
anlamamıza yardım edecek".
|
|
Görüntü Katkısı: Carleton Bailie |
Mühendisler, Cumartesi günü Türkiye saati ile 19:11'de, enerjisi tükenmiş
üçüncü kademe roketlerden ayrılıp, Dünya'yı yaklaşık 1529 kilometre gerisinden
takip eden güneş merkezli yörüngesine oturduktan sonra Kepler'den ilk işareti
aldı. Uzay aracı, enerjisini güneş panelleri yardımıyla kendisi üretiyor.
NASA'nın Moffett Field - Kaliforniya/ABD'de bulunan Ames Araştırma Merkezi'nde
projenin baş bilim araştırmacısı görevini yürüten William Brorucki "Artık
Kepler 100.000 yıldızı izleyip, gezegenlerin izlerini aramak için mükemmel
bir konuma sahip" diyor. 17 yıldır bu proje üzerinde çalışan Borucki "Rüyamız
gerçek olduğu için herkes çok heyecanlı. Başka Dünyaların gökada içerisinde
yaygın olup olmadığını öğrenmek üzereyiz" diye de ekliyor.
Mühendisler, "devreye alma" tabir edilen ve yaklaşık 60 gün sürecek bir süreci
başlatarak, Kepler'in doğru bir şekilde çalıştığından emin olmak için ilk
denemeleri yaptılar. NASA, önümüzdeki bir ay içerisinde toz kapaklarının
atılması ve ilk ölçümlerin yapılması için Kepler'e komutlar gönderecek. Kepler'in
yegane aygıtı olan geniş açılı CCD kamerası üzerinde sürecek bir aylık ince
ayar işlemlerinden sonra da, teleskop gezegen araştırmalarına başlayacak.
Kepler'in "üretim hattından" çıkacak ilk gezegenlerin iri cüsseli "sıcak Jüpiterler",
yani yıldızlarına çok yakın ve çok hızlı dolanan gaz devleri olması bekleniyor.
NASA'nın Hubble ve Spitzer uzay teleskopları bu gezegenleri takip edip, havaküreleri
hakkında daha fazla bilgi edinebilecek. Büyük bir ihtimalle daha sonra Neptün
büyüklüğündeki gezegenler bulunacak ve bunları Dünya kadar küçük, kayaç gezegenler
takip edecek. Gerçek Dünya benzerlerinin, yani Güneşimize benzeyen yıldızların
çevresinde yüzeyinde su ve bir ihtimal yaşamın var olabileceği uzaklıklarda
dolanan Dünya büyüklüğünde gezegenlerin keşfedilmesi ve teyit edilmesi en
az üç yıl sürecek. Yer temelli teleskoplar da, yapılan keşiflerden bazılarının
doğrulanmasına katkıda bulunacak.
Sonuç olarak, Kepler bizlere Samanyolu Gökadamız içerisinde Dünya büyüklüğündeki
gezegenlerin sıklığı hakkında olduğu kadar, Dünya büyüklüğündeki gezegenlerin
varsayımsal olarak yaşanabilir olabilme sıklığı hakkında da ilk bilgileri
sunacak.
Borucki bu konuda şöyle diyor "Dünya gibi bir gezegen bulamasak bile, bu bilginin
kendisi de zaten yeterince derin olacak ve bize muhtemelen gökada içerisinde
yalnız olduğumuzu ifade edecektir".
Bu arada zaman ilerledikçe, Kepler Güneş'in çevresindeki yörüngesinde Dünya'nın
gittikçe daha gerisinde kalacaktır. NASA'nın aynı yörüngeye bundan 5 sene
önce fırlatılmış olan Spitzer Uzay Teleskobu, bugün Dünya'nın 100 milyon kilometre
gerisinde kalmıştır.
Bu makale "http://jpl.nasa.gov/news/news.cfm?release=2009-043" adresinden çevrilmiştir.
|