NASA Olası Güneşdışı Gezegenlerle İlgili Verilerini Yayımlıyor
|
|
Sanatçı gözüyle Kepler. Görüntü katkısı : NASA/JPL-Caltech |
PASADENA, Kaliforniya / ABD - NASA'nın Kepler projesinde, 156.000'den fazla yıldız
üzerinde yürütülmekte olan 43 günlük bilimsel veriler yayımlandı. Bu yıldızlar,
güneş sistemimiz dışındaki Dünya benzeri gezegenleri bulmak üzere sürmekte
olan araştırmaların bir parçası olarak, hemen göze çarpmayan parlaklık değişimlerini
tespit etmek amacıyla gözleniyorlar.
Gökbilimciler, bu yeni verileri gözlenen birkaç yüz yıldızda meydana gelen parlaklık
değişikliklerinden, yörüngede dönen gezegenlerin sorumlu olup olmadıklarını
belirlemek amacıyla kullanacaklar. Bu yıldızlar sıcaklık, büyüklük ve yaş
bakımından her türden yıldızı temsil ediyorlar. Büyük çoğunluğu istikrarlı
olsalar da bir bölümü zonklayan yıldızlardan oluşuyor. Bazıları güneş lekelerine
benzer yıldız lekeleri sergilerken, birkaç tanesi ise yakınlarda bulunan gezegenlerde
hayatı silip yok edecek püskürtüler üretiyorlar.
Uzayda bir gözlemevi olan Kepler, gezegenler önlerinden geçtiğinde veya diğer bir deyişle geçiş yaptıklarında yıldızların parlaklığında meydana gelen çok küçük azalmaları ölçerek, gezegenlerin veri izlerini arıyor. Gezegenin büyüklüğü yıldızın parlaklığında meydana gelen değişiklikten yola çıkılarak elde edilebilmektedir.
Kepler bilim ekibinin 28 üyesi, yer temelli teleskoplar ile NASA'nın Hubble ve
Spitzer Uzay Teleskoplarını da kullanarak ilgi çeken 400 nesneden oluşan özel
bir küme üzerinde takip gözlemleri yapmaktalar. Kepler'in Kuğu ve Çalgı takımyıldızları
içerisinde gözlemlediği yıldız alanları, yer temelli teleskoplarda ilkbahardan
sonbaharın başlangıcına kadar gözlenebilmektedir. Bu diğer gözlemlerden elde
edilen veriler, adaylardan hangilerinin gezegen olarak tanımlanabileceğini
belirleyecektir. Bu veriler, bilim toplumunun kullanımına Şubat 2011'de açılacaktır.
Bu ek veriler olmadığında, gerçekten gezegen olan adaylar, birbirlerinin yörüngesinde
dolanan iki yıldız anlamına gelen ikili yıldızlardan ayırt edilememektedir.
Gezegen adaylarının büyüklükleri de, yer temelli teleskoplarla yapılan
ek tayfölçer gözlemleri kullanılarak gözlenen yıldızın büyüklüğü belirlenene
kadar, yalnızca yaklaşık olarak tahmin edilebilmektedir.
NASA'nın Washington / ABD'de bulunan merkezinde Kepler program yöneticisi olarak
görev yapan Lia LaPiana "Bilim topluluğunun bu verileri çözümleyip, önümüzdeki
aylarda yepyeni güneşdışı gezegenler bulunduğunu duyurmalarını dört gözle
bekliyorum." diyor.
NASA'nın Moffett Field / Kaliforniya'da bulunan Ames Araştırma Merkezi'nde araştırma
müdür yardımcısı olarak görev yapan David Koch, konuyla ilgili olarak "Bahse
konu olan şey, yıldız ışığı ölçümünde şimdiye kadar elde edilen en hassas,
en uzun ve en büyük veri kümesidir. O kadar uzundur ki, neredeyse kesintisizdir" diyor
ve devam ediyor "Elde edilen veri kümesinin süresi zamanla büyüdüğünden, sonuç
hep daha da iyiye gidecektir".
Kepler, en azından Kasım 2012'ye kadar, aralarında yörüngeleri yıldızların ılık, yaşama elverişli kuşaklarında bulunup da sıvı haldeki suyun yüzeyde var olabileceği gezegenlerin de bulunduğu Dünya kadar küçük gezegenleri araştırmaya devam edip, bilimsel faaliyetlerini sürdürecektir. Güneş benzeri yıldızların yaşama elverişli kuşaklarında yer alan gezegenlerin geçişleri kabaca yılda bir gerçekleştiği ve doğrulanmaları da üç geçiş gerektiği için, Dünya büyüklüğünde bir gezegenin tespit edilip, doğrulanmasının en az üç yıl süreceği düşünülmektedir.
Ames Araştırma Merkezi'nde projenin baş bilim araştırmacısı olarak görev yapan
William Borucki "Kepler gözlemleri bize uzayda yaşama ev sahipliği yapabilecek
gezegenlere sahip pek çok yıldızın var olup olmadığını ya da gökadamızda yalnız
olup olmadığımızı söyleyecek" diyor.
Bu makale "http://www.jpl.nasa.gov/news/news.cfm?release=2010-200" adresinden çevrilmiştir.
|