Komşularının Tuhaf Yörüngeleri, "Yaşama Elverişli" Gezegenleri Yaşanamayacak Hale Getirebilir
Güneş'e benzer yakın yıldızların yörüngesinde dolanan gezegenleri avlayan gökbilimciler,
ısı ve sıvı haldeki su gibi koşulların yaşamı destekleyebilecek kadar istikrarlı
halde kaldığı "yaşama elverişli" bir kuşak içerisinde kayalık, Dünya benzeri
gezegenlerin izlerini arıyorlar.
Bilgisayar modellerinden elde edilen yeni bulgular, güneşdışı bu gezegenlerden
bazılarının dışmerkezli yörüngelere sahip dev komşularının uyguladığı kuvvetler
nedeniyle yaşanabilir olmakla yaşama elverişsiz olmak arasında gidip geldiğini
gösteriyor.
Washington Üniversitesi'nde gökbilim üzerine doktora sonrası araştırma uzmanı
olarak görev yapan Rory Barnes, kendi yıldızının yaşanabilir kuşağı içerisinde
iç kenara yakın bir konumda tek başına yer alan ve genel olarak dairesel
bir yörüngeye sahip olan Dünya benzeri veya kayaç bir gezegenin o bölge
içerisinde kalmayı sürdürmesinin bekleneceğini belirtiyor. Bununla birlikte,
aynı sisteme Jüpiter benzeri bir gezegen eklenip, şimdiye kadar keşfedilen
güneşdışı gezegenlerin pek çoğunda görülene benzer yüksek ölçüde eliptik bir
yörünge verildiğinde, küçük gezegen üzerinde tuhaf etkiler meydana gelip,
yaşanabilir olmak ile yaşama elverişli olmama durumu arasında gidip gelmeye
başlayabiliyor.
Küçük gezegenin yörüngesi 1000 yıl kadar kısa bir süre içerisinde önce uzayıp
sonra tekrar dairesel bir hale geri dönebilir ve bunu sürekli olarak tekrarlayabilir.
Böyle bir durumda da, gezegenin örneğin ortalama yıllık sıcaklığının her bin
yılda bir önemli oranda değişme ihtimali belirecektir.
Elde edilen bulguları Çarşamba günü Miami / ABD'de yapılacak Amerikan Gökbilim
Birliği toplantısında sunacak olan Barnes "sıvı haldeki su, zamanın bir bölümünde
yüzeyde var olabilirken diğer zamanlarda buharlaşıp uçacaktır" diyor.
Böyle bir etki yaşama elverişli kuşağın dış kenarında yer alan Dünya benzeri
bir gezegen için de tek bir fark dışında benzer olacaktır. O fark da, böyle
bir gezegende değişen yörüngenin gezegeni bazen kendi yıldızından çok uzaklara
götürmesidir ki; böyle bir durumda gezegende küresel buzullaşma yaşanacaktır.
"Buradaki daha büyük sorun, yaşama elverişli kuşağın çok karmaşık bir şey olmasıdır" diyen
Barnes, şöyle devam ediyor "Dünya'nın iklimi, güneş sistemindeki diğer gezegenlerin
yörüngeleri tarafından on binlerce yıl içerisinde hafifçe etkileniyor; ancak
güneşdışı gezegen sistemlerinin pek çoğunda gezegenlerin diziliş biçiminin yaşama
elverişlilik üzerinde çok büyük öneme sahip olmaları olası".
Bu sorun, daha küçük kütleli, hatta Güneş'in üçte biri kütleye sahip yıldızların
çevresinde dolanıyor olabilecek yaşama elverişli gezegenlerde daha da karmaşıklaşıyor.
Böyle sistemlerde, yaşama elverişli kuşak bu küçük yıldıza çok daha yakın
olur ve yıldızın kütle çekiminden ileri gelen gelgit kuvvetleri, gezegenin
yaşama elverişli olup olmadığını belirleme açısından kritik hale gelir. Bu
sisteme bir de Jüpiter benzeri büyük bir gezegenin dışmerkezli yörüngesini
eklemeniz halinde, küçük gezegen üzerindeki koşullar büyük oranda etkilenecektir.
Barnes "oralarda, yerbilimsel özellikleri çok uzun zaman dilimleri içerisinde
değişen gezegenler mevcut olabilir" diyor ve ekliyor "gözünüzün önüne yoğun yanardağ
faaliyetleri ile yoğun deprem dönemlerine girip çıkan gezegenler getirebilirsiniz".
Ayrıca, gelgit kuvvetlerinin gezegenin kendi etrafında dönüş süresini de etkilediğini
ve yörünge uzayıp genişledikçe, günlerin uzunluğunun da önemli ölçüde değişebileceğini
belirtiyor Barnes.
"Günlerin uzunluğu neredeyse her gün değişir" diyen Barnes, sözlerini şöyle sürdürüyor "Böyle
bir dünyada evrimin nasıl meydana geleceğini düşünmek çok ilginç bir şey".
Masrafları NASA'nın Sanal Gezegen Laboratuvarı tarafından karşılanan bu çalışma, NASA'nın Goddard Uzay Uçuşları Merkezi'nden Brian Jackson, Arizona Üniversitesi'nden Richard Greenberg ve Fransız Bordo Gökfiziği Laboratuvarı'ndan Sean Raymond tarafından idare edilmektedir.
"Oralarda bir yerlerde muhtemelen yaşama elverişli olan çılgın bir gezegen çeşitliliği var" diyen Barnes, son olarak şunları söylüyor "ama onların nitelikleri Dünya'dan çok farklı ve bu farkları da dışmerkezli komşularından ileri geliyor".
Bu makale "http://uwnews.org/article.asp?articleid=58126" adresinden çevrilmiştir.
|