Keck İkinci En Küçük Güneşdışı Gezegeni Keşfetti
|
Bu sanatçı betimlemesi düşük kütleli bir güneşdışı gezegeni, yani bir dev dünyayı yıldızına
yakın bir yörüngede dolanırken gösteriyor. ESO / L. Calcada |
Washıngton D.C. (ABD) - Keck Gözlemevi'ni kullanan gezegen avcıları, kütlesi Dünya kütlesinin yalnızca dört katı büyüklüğünde olan bir güneşdışı gezegen tespit ettiler. Bu gezegen şimdiye kadar keşfedilmiş ikinci en küçük gezegen olup, gökbilimcilerin gittikçe büyümekte olan ve dev dünya olarak adlandırılan düşük kütleli gezegen kadrosuna eklenmiş durumda.
Berkeley/ABD'de yer alan Kaliforniya Üniversitesi'nde görev yapan gökbilimci Andrew Howard konuyla ilgili olarak "Bu oldukça önemli bir keşif" diyor ve ekliyor "Bu da bize gösteriyor ki; daha fazla bastırıp, gittikçe daha küçük gezegenler bulabiliriz". Howard bu keşfi 4-7 Ocak 2010 tarihlerinde Washington D.C.'de yapılan 215. Amerikan Gökbilimciler Birliği toplantısında ilan etti.
HD156668b olarak numaralandırılan bu gezegen kendi yıldızının yörüngesini yalnızca dört günden biraz daha fazla bir sürede tamamlıyor ve Herkül Takımyıldızı yönünde Dünya'dan kabaca 80 ışıkyılı uzaklıkta yer alıyor. Kaliforniya Üniversitesi'nden Geoff Marcy, Yale Üniversitesi'nden Debra Fischer, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden John Johnson ve Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden Jason Wright'tan meydana gelen Kaliforniya Gezegen Araştırma ekibindeki arkadaşları ile birlikte Howard, bu yeni gezegeni Hawaii / ABD'deki Mauna Kea dağının zirvesinde bulunan 10 metrelik Keck I teleskobunu kullanarak keşfettiler.
Araştırmacılar, teleskopla toplanan ışığı kendisini oluşturan dalga boylarına veya diğer bir deyişle renklerine ayırmak için, Keck'in Yüksek Çözünürlüklü Ölçekli Tayfçekeri (HIRES)'ne dayanan dikey hız veya yalpalama yöntemini kullandılar. Bu işlemin sonucunda bir tayf elde edilir. Bir gezegen kendi yıldızının arkasından dolandığında, kütleçekimi yıldızı kendine çekerek yıldız tayfının daha kırmızı dalga boylarına kaymasına neden olur. Gezegen kendi yıldızının önünden dolandığında ise yıldızı diğer yönde çeker ve yıldızın tayfı bu kez daha mavi dalga boylarına doğru kayar.
Bu renk değişimleri, gökbilimcilere gezegenin kütlesi ile yıldızının çevresinde ne kadar zamanda dolandığı gibi yörüngeye has bilgiler sağlar. Başka yıldızların çevresinde dolanan neredeyse 400 yıldız bu teknik kullanılarak keşfedilmiştir. Ancak, bu gezegenlerin çoğunluğu Jüpiter ölçülerinde veya daha büyüktür.
Howard, konuyla ilgili olarak "Düşük kütleli gezegenler bulmak gökbilimciler için çoktandır var olan bir hedef; ancak bunları bulmak çok zor" diyor ve bu yeni keşiflerin sadece güneşdışı gezegen araştırmaları üzerinde değil, gezegen ve gezegen sistemlerinin nasıl oluşup, evrim geçirdiği konusunda mevcut bulmacanın çözümü üzerinde de etkileri olduğunu belirtiyor.
Gökbilimciler, oluşum ve evrim bulmacasında büyük kütleli yüzlerce gezegenin keşfinden gelen parçalara sahipler. Ancak, "Henüz sahip olmadığımız önemli parçalar var. Dev dünyalar gibi düşük kütleli gezegenlerin nasıl oluşup, göç ettiklerini anlamamız gerrekiyor" diyor Howard.
Marcy'nin parlak fikri olan Düşük Kütleli Gezegenler İçin Eta-Dünya Araştırması'nın hedefi bu dev dünyaları bulmaktı. Howard, şimdiye kadar araştırmanın iki tane Dünya kütlesine yakın gezegen ortaya çıkardığını ve daha fazlasının da yolda olduğunu söylüyor.
Bu makale "http://keckobservatory.org/index.php/news/second_smallest_exoplanet_to_date_discovered_at_keck/" adresinden çevrilmiştir.
|