Keck Teleskopları Gezegen Doğumevlerine Daha Yakından Bakıyor
|
|
Bir sanatçının gözüyle genç bir yıldızın çevresindeki toz diskinde gezegenlerin oluşumu. |
|
Mauna Kea, Hawaii (ABD) - W. M. Keck Gözlemevi'ni kullanan gökbilimciler,
bir gün gelip Jüpiter, Venüs ve hatta bizim gezegenimize benzer dünyalar yaratabilecek
gaz ve tozların şimdiye kadar görülmemiş görüntülerini sunan genç bir gezegen
sisteminin derinliklerini dikkatle inceliyorlar.
Keck Gözlemevi'nde çalışan gökbilimci Sam Ragland, konuyla ilgili olarak şunları
söylüyor "Genç yıldızların yörüngesinde dolanan gaz, toz ve döküntüler gezegenler
için hammadde sağladığından, o yıldızların iç bölgelerini incelemek Dünya
benzeri gezegenlerin nasıl oluştuğu konusunda bilgi edinmemizi sağlar". Ragland
ve iş arkadaşları kısa bir süre önce yıldızına Venüs'ün Güneş'e olduğundan
daha yakın mesafelerde yer alan genç bir gezegen sisteminin özelliklerini
belirlediler.
Araştırmacılar 10 metre çaplı iki Keck teleskobunun ışık toplama gücünü birleştirip,
mevcut veya planlanan tüm teleskoplardan çok daha büyük olacak şekilde 85
metrelik bir teleskop gibi görev yapan Keck Girişimölçeri'ni kullanıyorlar.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nün Jet İtiş Gücü Laboratuvarı'nda görev yapan
Wesley Traub konuyla ilgili olarak şunları söylemekte "Dünyada başka hiçbir
şey Keck Girişimölçeri'nin bize sağladığı ölçümleri sağlayamaz. Bu aygıt,
uygulamada Keck teleskopları için yakınlaştırıcı bir mercek görevi görmektedir".
Bu "yakınlaştırıcı mercek", araştırmacıların Kraliçe Takımyıldızı içerisinde
yaklaşık 2100 ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve Güneş'ten birkaç kat daha büyük
kütleye sahip B sınıfı bir mavi yıldız olan MWC 419'u yakından izlemesine
imkân sağladı. Yaşı on milyon yıldan daha az olan MWC 419, daha ana okuluna
giden bir yıldız aşamasında.
Girişimölçer ve ince ayrıntıları gözlemleme yeteneğinde meydana gelen artış
sayesinde ekip, gezegen oluşum diski içerisinde yıldıza yaklaşık 80 milyon
kilometreye kadar olan alanda sıcaklık ölçümü yapabildi. NASA'nın Greenbelt
- Maryland / ABD'de yer alan Goddard Uzay Uçuşları Merkezi'nde görev yapan
ekip üyesi William Danchi, mesafeyle ilgili olarak "Bu, Dünya'nın Güneş'ten
olan uzaklığının yaklaşık yarısı kadar ve Venüs'ün yörüngesinden de epey içeride
bir uzaklıktır" diyor.
Karşılaştırma yapabilmeniz için, tek bir teleskop kullanan gökbilimciler HR
8799, Balıkağzı (Fomalhaut) ve GJ 758 ile onların yörüngesinde dolanan gezegenleri
gözleyebildiler ki; bunlar da kendi yıldızlarından 40 ila 100 kez daha uzakta
yer almaktadır.
Girişimölçümünün sonuçları, kırmızı ışıktan biraz daha uzun ve insan gözüne
görünmez bir dalga boyu olan yakın kırmızı ötesi ışıkta (3,5 - 4,1 mikrometre)
alınmıştır. Araştırmacılar MWC 419'un "L bandı"ndaki ilk girişimölçüm gözlemlerini
yapabilmek için Dünya'da türünün tek örneği olan yeni geliştirilmiş kırmızı
ötesi bir kamera kullandılar.
Konuyla ilgili olarak Ragland şunları söylüyor: "Bu eşsiz kırmızı ötesi
yetenek, genç yıldızların çevresinde yer alan gezegen oluşum bölgelerinin
sıcaklık ve yoğunluğunu yakından izleme konusunda Keck Girişimölçeri'ne yeni
bir boyut eklemiştir. Bu dalga boyu, diğerlerine oranla keşfedilmemiş bir
bölgedir. Yani bu kamera aracılığıyla gördüğümüz her şey aslında yepyeni bir
bilgi demektir".
Ragland ve iş arkadaşları, elde edilen verilerle MWC 419'un diski üzerinde
daha içte kalan kısımlarda pek çok noktada sıcaklık ölçümü yaptılar. Disk
içerisindeki sıcaklık farklılıkları, tozun gezegen oluşumunu etkileyebilecek
şekilde farklı kimyasal bileşim ve fiziksel özelliklere sahip olduğuna işaret
ediyor olabilir. Örneğin güneş sistemindeki koşullar Güneş'e yakın konumlarda
kayalık gezegen oluşumuna ancak imkân sağlamışken, gaz devleri ve buzlu uydular
sistemimizin daha dış kısımlarında bir araya gelmiştir. Ekip, elde ettiği
bu bulguları 20 Eylül tarihli Astrophysical Journal dergisinde yayımladı.
Michigan Üniversitesi'nde girişimölçer uzmanı olarak görev yapan, ancak araştırmaya
dahil olmayan John Monnier konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor "Bu
gözlemler, Güneş benzeri yıldızların atası olan düşük kütleli T Boğa yıldızlarından,
daha yoğun olan MWC 419 benzeri akranlarına kadar uzanan genç yıldızlar üzerinde
veri toplamaya yönelik geniş bir programın 'ilk önemli adımıdır'".
Gökbilimciler gelişmekte olan yıldız çeşitlerini incelemek istiyorlar; çünkü
bunların kütle, büyüklük ve parlaklıkları çevrelerini saran diskin bileşimini
ve fiziksel özelliklerini etkilemekte olabilir. Regland ve arkadaşları genç
yıldızlar hakkında veri toplamaya devam ederken, ellerindeki kırmızı ötesi
gözlemlerini Keck Girişimölçeri'nin "sıfırlama" konumundan gelen yeni verilerle
birleştirecek. Bahse konu bu sıfırlama tekniği, genç bir gezegen sistemi içerisinde
merkez yıldızdan gelen ışığı engelleyecek bir yöntemdir.
Bu makale "http://keckobservatory.org/index.php/news/keck_telescopes_take_deeper_look_at_planetary_nurseries/" adresinden çevrilmiştir.
|