Güneş'in Tuhaf Kimyasına Güneşdışı Gezegenlerden İpucu
11 Kasım 2009 |
( Avrupa Güney Gözlemevi (ESO) 42/09 - Bilim Duyurusu ) |
70 tanesi gezegene sahip olduğu bilinen 500 yıldız üzerinde yapılan çığır
açıcı bir sayım çalışması, Güneş'te gözlemlenmiş olan ve çok uzun zamandır devam
eden "lityum gizemi" ile gezegen sistemlerinin varlığını başarılı bir şekilde
ilişkilendirdi. ESO'nun başarılı tayfçekeri Yüksek Hassasiyetli Dikey Hız
Gezegen Araştırmacısı (HARPS)'nı kullanan bir grup gökbilimci, gezegen sahibi
Güneş benzeri yıldızların bir gezegene sahip olmayan yıldızlara kıyasla lityumlarını
daha kolay tahrip ettiklerini keşfetti. Bu keşif yalnızca yıldızımızdaki lityum
eksikliğine ışık tutmakla kalmadı, aynı zamanda gökbilimcilere gezegen sistemine
sahip yıldızları bulmak açısından çok verimli bir yol da sağlamış oldu.
Nature dergisinde bu hafta yayımlanan araştırmanın baş yazarı olan Garik Israelian
"Neredeyse 10 yıl boyunca, bir gezegen sistemine sahip yıldızları kısır kuzenlerinden
neyin ayırdığını bulmaya çalıştık" diyor ve devam ediyor "Şimdi Güneş benzeri
yıldızlardaki lityum miktarının, bunların gezegen sahibi olup olmadığına bağlı
olduğunu keşfettik".
Diğer Güneş benzeri yıldızlarla karşılaştırıldığında bu kimyasal elementin Güneş'te
düşük miktarda bulunması onlarca yıldır dikkati çekiyor; ancak gökbilimciler
bu anormalliğe bir açıklama getiremiyorlardı. Gezegen içeren yıldızlar arasında
keşfedilen bu eğilim, uzun süredir devam eden bahse konu gizeme doğal bir
açıklama getirmiş oluyor. Israelian sözlerini şöyle sürdürüyor "60 yıllık
bu bulmacanın çözümü bizim için biraz fazla basit. Güneş'te lityum az, çünkü
gezegenleri var".
Varılan bu sonuç, 70 tanesi gezegen sahibi olan 500 gezegenin incelenmesine dayanıyor.
Bu yıldızların pek çoğu uzun yıllar boyunca ESO'nun Yüksek Hassasiyetli Dikey
Hız Gezegen Araştırmacısı ile gözlemlendi. HARPS adıyla daha çok tanınan bu
tayfçeker, ESO'nun 3,6 metrelik teleskobu üzerine yerleştirilmiş olup, dünyanın
en önde gelen güneşdışı gezegen avcısıdır. Araştırma makalesinin eş yazarı
olan Michael Mayor konuyla ilgili olarak "Şu ana kadar gezegen içeren yıldızları
benzersiz yapan şeyin ne olduğunu anlamamızı sağlayan mevcut en iyi örnek
bu" diyor.
Gökbilimciler, öncelikle tüm örneklemin neredeyse %25'ine eşit olan Güneş benzeri
yıldızlara baktılar. Buldukları şey, gezegene sahip yıldızların büyük çoğunluğunun
diğer yıldızların pek çoğunda görülenin %1'inden daha az lityuma sahip olmasıydı.
Ekip üyesi Numo Santos konuyla ilgili olarak şunları söylüyor "Güneşimize
benzer olarak, bu yıldızlar da doğumdan miras kalan lityumu tahrip etmekte
çok verimli olmuşlar". Ve ekliyor "Ayrıca, eşsiz ve büyük örneklemimizi kullanarak,
lityumdaki azalma sebebinin yıldızın yaşı gibi başka niteliklere bağlı olmadığını
da ispatlayabiliriz".
Demirden daha hafif diğer pek çok elementin aksine, lityum, berilyum ve borun
hafif çekirdekleri yıldızlar içerisinde önemli miktarlarda üretilmezler. Bunun
yerine, yalnızca üç proton ve dört nötrondan oluşan lityumun asıl olarak Büyük
Patlama'dan hemen sonra, yani bundan 13,7 milyar yıl önce oluştuğu düşünülmektedir.
Bu nedenle de, yıldızın içerisinde yok edilmediği müddetçe çoğunda aynı miktarda
lityum olacaktır.
Bu sonuç aynı zamanda gezegen sistemlerinin araştırılması için gökbilimcilere
yeni ve ucuz bir yöntem de sağlamıştır; bir yıldızın içerisinde mevcut lityum
miktarını kontrol ederek, gökbilimciler hangi yıldızların daha ciddi gözlem
çabalarına değeceğine karar verebileceklerdir.
Şimdi gezegen mevcudiyeti ile şüpheli ölçüde düşük lityum seviyesi arasında bir
bağlantı kurulduğuna göre, bunun arkasındaki fiziksel işleyişin de araştırılması
gerekiyor. Mayor'un konuyla ilgili olarak vardığı sonuç şu "Bir gezegenin
kendi yıldızı içerisindeki madde hareketlerini aksatıp, çeşitli kimyasal elementlerin
dağılımını yeniden düzenlemesi ve de lityumun tahribine sebep olabilmesi için
birkaç yol mevcut. Bunlardan hangisinin meydana gelmesi en muhtemel sebep
olduğunu belirleme işi ise şimdi bu işin kuramcılarına düşüyor."
Bu makale "http://www.eso.org/public/outreach/press-rel/pr-2009/pr-42-09.html" adresinden çevrilmiştir.
|